Vezikoüreteral Reflü

Vezikoüreteral reflü (VUR) çocuklarda oldukça sık görülen ürolojik hastalıklardandır. Tüm çocukların yaklaşık olarak %1-2’sindeve akut piyelonefrit geçiren çocukların ise %30 kadarında reflü vardır. Yenidoğanlarda reflü sıklığı erkeklerde daha sık iken, daha ileriki yaşlarda kız çocuklarında 5 kat daha sık gözlenir. Mesanedeki idrarın, normalde olmaması gereken biçimde,  üreter ve/ya böbreğin toplayıcı sistemine kaçmasıdır. Primer olarak izlendiğinde sebep üreter-mesane bileşkesindeki yapısal bozukluktan, sekonder olarak izlendiğinde ise, anatomik yada fonksiyonel mesane çıkım obstrüksiyonundan dolayı oluşmaktadır. Semptomları olan reflülü çocukların yarısına yakın kısmında radyolojik olarak renal skar bulgusu vardır ve bu da enfeksiyon sonrası böbrek hasarı ile birlikte doğuştan kaynaklanan bozulmalara bağlıdır. Reflü nefropatisi çocukluk dönemi hipertansiyonun en sık sebebidir. Hem son dönem böbrek yetmezliğine, hem de tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonlarına sebep olabilmesi dolayısıyla tanı ve tedavsinde büyük gelişmler olmuştur. Genetik yatkınlığı, kardeşlerde de reflü görülme ihtimalini artırmaktadır. Grade 1 ve 5 arasında, reflü derecelendirilmektedir. İşeme sistoüretrografisi (VCUG) vezikoüreteral reflü  hastalığının tanısında ilk başvurulan ve halen en güvenilir görüntüleme yöntemidir. Reflünün yanısıra üretra ve mesane hastalıkları hakkında da çok önemli bilgiler verir. Reflü tanısında ve reflünün derecesi hakkında, dolayısıyla da uygulanabilecek tedavi ve operasyon yöntemleri konusunda biz hekimleri yönlendirmektedir. Kız ve erkek çocuklarında, steril şartlarda yerleştirilen çok ince bir üretral katater yardımıyla, daha önceden hazırlanmış olan kontrastlı serumun mesane içine verilmesi sırasında çekilen grafilerle elde edilen görüntüleme yöntemidir. DMSA (Dimerkaptosuccinic acid) böbreğin kortikal dokusunu ve renal skar varlığını en iyi gösteren nükleer tetkiktir. Tedavide asıl amaç normal böbrek büyümesini sağlamak için kalıcı olabilecek renal parenkimal hasarı ve bunun geç sekellerini önlemek olmaktadır.Tüm reflülü hastalarda tek bir tedavi seçeneği yoktur. Bir kısım hastaya ilaç tedavisi (konservatif) uygularken, bir kısmına ise endoskopik yada açık operasyon uygulamaktayız. Tedavi seçiminde renal skar olması, klinik seyir, reflünün derecesi, böbrek fonksiyonu, reflünün çift taraflı olup olmaması, mesane kapasitesi ve fonksiyonu, üriner sistemin ek anomalileri ve ailenin tercihi ve tedaviye uyumu oldukça etkilidir. Düzenli olarak koruyucu antibiyotik kullanmasına rağmen tekrarlayan ateşli üriner sistem infeksiyonu geçiren reflülü hastalarda cerrahi düzeltme mutlaka geciktirilmemelidir. İşeme disfonksiyonu, nörojen mesane gibi altta yatan patolojik durum var ise de öncelikle bunun düzeltilmesi gerekir. Koruyucu tedavi uyguladığımız hastalar; genelde 1 yaşından küçük çocuklar, 1-5 yaş arası reflü derecesi 1-3 olanlar, 5 yaşından büyük erkek çocukları iken,  cerrahi seçenek daha çok reflü derecesi 4-5 olan 1-5 yaş grubu hastalar ve 5 yaşından büyük kız çocuklarıdır.